Kentdeha – DEHA TV Radyo

Antikçağ’da Kekik’in Modern Zamana Yansımaları

Antikçağ’da Kekik’in Modern Zamana Yansımaları
Meryem Karakurt( [email protected] )
144 views
12 Şubat 2023 - 0:00

Dalları, dört parmak uzunluğunda olan kekik bitkisi, toprağa yakın bir şekilde gelişim göstermektedir. Yaprakları küçük ve narindir. Yapraklarının altındaki küçük meyve, yaban suyu olarak da adlandırılan bitkiye benzer şekilde yuvarlaktır. Aslına bakılırsa, kekiğin ne çiçeği ne de sapı vardır onun kökü ince ve zayıftır. Genel itibari ile ise çoğu türü aynı özellikler gösterse de kendi aralarında da farklılıklar mevcuttur. Bu farklılıklar da kekiğin renklerinden kaynaklanır. Kekiğin ana vatanının Çin olduğu düşünülmekle birlikte farklı coğrafyalarda da yetiştirilmiştir. Kullanım alanı oldukça geniş olduğu bilinen bitki yaygın olarak “tütsülemek” anlamından geldiği düşünülmektedir.

İlk olarak Eski Mısır mumyalama ritüellerinden, yemek pişirme ve tat verme için Greko-Romen kullanımına kadar, kekik olarak bilinen bitki ve baharat binlerce yıldır kullanılmaktadır ve bugün popüler bir içerik olmaya devam etmektedir. Antikçağda, bitkinin koku ve tat bakımından o kadar güçlü olduğuna inanılıyordu ki, bazı rahatsızlıkları iyileştireceğine, yiyecek ve içeceklere eklenerek zararlardan koruduğu inancına sahiptiler. Romalılar enfeksiyonu önlemek için antiseptik olarak bile kullanmışlardır. Eski Mısır’da kullanılan bu bitki, mumyalama sürecinde kullanılmış, genellikle mumyanın bulunduğu lahitinin içine serpilmiştir.

Antik Yunan toplumunda, genellikle cildi ve sinir bozukluklarını yatıştırmak için ilaçlı balsamlarda ve merhemlerde kullanılmıştır. Antik Yunanlar ayrıca onu yemek pişirmede ve tanrıça Hebe’ye adak olarak bu bitkiyi tütsü formunda kullandıkları da kayıt altına alınmıştır. Antik Roma da ise kekik öncelikle mutfakta yemekler için kullanılıyordu, aynı zamanda bronşiyal ve akciğer şikâyetleri için tıbbi bir yardımcı olduğuna inanılıyordu. Romalı kadınlar, kötülükten koruduğuna inandıkları gibi kötü yemek kokusunu da telafi ettiğini düşünüyorlar bu sebeple mendillerinde kekik dallarını saklarlardı.

Kekik, Orta Çağ boyunca da hem şifacılar hem de aşçılar tarafından kullanılmaya devam etti. Kullanımı sonunda popülaritesinin arttığı Britanya Adalarına yayıldı. Britanya’nın orta sınıf halkı kekiği yemek pişirmek için kullanıyordu, ancak tıbbi kullanımı hem aristokrasi hem de köylüler arasında yaygındı. Pek çok İngiliz ailede kekik içeren tılsımların büyülü özelliklere sahip olacağına ve kötü ruhlardan koruyabileceğine inanılıyordu.

Modern zamanlarda kekiğin hem mutfaklarda hem de sağlık ilaçlarında kullanılmakta olduğu bilinmektedir. Örneğin, parfümeri ve kozmetikte, yiyecek, içecek ve likörlerde tatlandırıcı olarak ve çeşitli öksürük ve grip ilaçlarında bir bileşen olarak kullanılır. Canlandırıcı kokusu, aromaterapi yağlarından bitkisel vücut losyonlarına ve şampuanlara kadar her şeyde popüler olmuştur.

Sonuç olarak kekik birçok farklı kültürde önemli bir bitki olmaya devam ediyor. Ferahlatıcı ve mis kokusu binlerce yıldır insanların beğenisini kazanmış, lezzeti en klasik tariflerin bir parçası olmuştur. Kullanım bolluğu ve güçlü tıbbi faydalarıyla, kekiğin eski zamanlarda olduğu kadar bugün de popüler olmasına şaşmamak gerek.

Doktorant Meryem Karakurt

NOT: Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.